23 Aralık 2016 Cuma

ÖNCE TRABZON, SONRA İSVEÇ YOLCUSU KALMASIN!

İsveç'te Erasmus günlerimin başlamasına sadece birkaç hafta kala, yani İsveç'e gitmeden önce, evet ondan da önce, önümüzdeki hafta Trabzon'a gidiyorum! Biraz spontane bir şekilde biletimi aldım, çünkü İsveç'e gitmeden Trabzon'u görmek istedim. Tabii yeni yıla da Trabzon'da gireceğim. Yani hızlı bir temponun içine girdim. Peş peşe havaalanları beni bekler! O yüzden önce Trabzon, sonra İsveç yolcusu kalmasın!

Öncelikle, bildiğiniz üzere kendime yeni bir kar botu aldım. Her gün Malmö'nün hava durumunu kontrol ediyorum, ama yok, karın k'si yok! Bizde tüm ülke yağmurun, karın, soğuğun etkisi altındayken, Malmö'de hava ya bulutlu ya da güneşli. Yahu nasıl kar yağmaz oraya? Ben kuzey fantezisi yapayım diye İsveç'i yazdım, orada pastırma yazı çıktı iyi mi diye konuyla ilgili düşüncelerimi şurada detaylıca dile getirmiştim. Malmö umarım kış gibi bir kış yaşatır bize. İsveç'e gittiğimiz belli olsun sonuçta. Ocak ayında kar yağar umarım, tabii çok da donmayalım çünkü soğuğa da pek gelemem. 

Eskiden, yani çocukken falan hep duyardık değil mi? Erasmus'a gidenler hep şu kadar şu kadar hibe alacak derlerdi, vay be derdik, ne güzel bedavaya yurt dışı tatili gibi bir şey bu Erasmus dedikleri herhalde. Ama yok! Hiç öyle değil! Ya da o eskidendi! Okul bize "Çok fazla kişi var Erasmus'a giden" diye çok çok az hibe verecek. Onun da bir kısmını döndükten sonra vereceklermiş. Zaten bu hibe dedikleri şey, hele de benim gibi dünyanın en pahalı ülkesi İsveç'i yazdıysanız, bir kahve, bir fika* parası (*fika nedir, bizzat yaşayınca anlatacağım sizlere). Yani hibesiz gitmekle aynı şey bu. Harcamalar tamamen öğrenciden olacak. 


Yazı arası bilgisi: Her dakika yazı yazamam ya, biraz da karnımı doyurayım. Şanslıyım ki İsveç'e gidince günde üç öğün bundan yiyebileceğim. Mısır gevreği/yulafa kim hayır diyebilir? 

Yazı arası bilgisi 2: Bugünlerde dilime fena halde Deri Eldiven takıldı! Bu, Hande Yener'in alternatif caz ve elektronik yapmaya başladığı ilk dönemlerden enteresan bir şarkı. 

Malmö'deki yurt odamın fotoğraflarına baktım. Çok sevimli bir oda gibi görünüyor. Bina da klasik bir bina; tuğladan ve hayli hoş. Gidince tabii ki sizleri bol bol bilgilendiririm. İki ayrı yurt var ve seçiminizi yapıyorsunuz. Ben yurdumu ve oda tipimi seçtim. Tek kişilik odadayım. Yurt listesi açıklandığında, bizim okuldan iki kızın da benimle aynı yurtta olduğunu gördüm. Onlarla da tanıştım. Zaten bizim sınıftan yine Malmö'ye benimle aynı okula giden biri daha var, Ağustos'tan beri orada ve sorularımı ona soruyorum. Ayrıca yine bu süreçte tanıdığım üç kişi daha Malmö'ye gidiyor bizim okuldan. 

Yani sırf daha şimdiden bizim okuldan 6 kişi Malmö'de. Ben de güya İsveç'i yazdım ki kimse gitmez diye. (Çünkü gerçekten de öyle; İsveç'e 6 Türk gidiyorsa Fransa, Belçika gibi ülkelere 500 kişi gidiyor. Bizim sınıfın çoğu Belçika'ya gidiyor mesela.) Bazen kendi aranda Türkçe konuşmak çok iyi olmuyor. O nedenle her ne kadar tanımasam da bizim okuldan birkaç kişinin daha benimle aynı yerde/yurtta olması iyi mi kötü mü bilemedim. (not: hatta bu sonra tanıştığım iki kişiden biri de benimle aynı gün aynı saat almış uçak biletini - bu kişi başta "ben heyecanlanırım, uçakta birlikte gideriz" falan derken, sonra 360 derece dengesiz bir tavır sergileyerek şöyle bir şey yaptı -işte biraz da bu yüzden iyi mi kötü mü bilemedim.)


Yurtta internet varmış ama ethernet kablosu getirmek gerekiyormuş. Ben de kablo aldım mecbur. Ama kablosuz internet niye yok, bunu anlayamadım. Hayır yani güya gelişmiş yerler, niye bizi uğraştırıyorsun ki ethernet kablosuyla? Niye kablosuz internet yok? Neyse, kablomu aldım, hazırladım. Bilgisayarı bağlayacağım da, cep telefonumdan internete nasıl gireceğim, hiçbir fikrim yok. 

Tabii Trabzon'a gitmeden önce bitirmem gereken bir sürü iş var! Sizce ben bu hafta sonu iki makale yazma ödevimi/projemi bitirip üstüne bir de iki sınava çalışabilir miyim? Bence yapabilirim!

Sevgiler!

Beni sosyal medyadan anbean takipte kalabilirsiniz: 


5 yorum:

  1. Trabzon gorunce cok heyecanlandim. Cok severim Trabzon'u ve her an ozlemini duyuyorum. Kesinlikle cok iyi bir karar vermissin gitme konusunda. Bir de bence her seyi zamaninda bitirebilirsin, makalelerini falan. :) Simdiden iyi yolculuklar...

    YanıtlaSil
  2. Erasmus maceran çok güzel geçer umarım :))

    YanıtlaSil
  3. harika ! sevindim adına :)

    YanıtlaSil
  4. İsveç öncesi,Trabzon'a gitmek iyi fikir..şimdiden hayırlı yolculuklar, başarılar diliyorum. ((Dip not:İnsanları kafaya asla takma!. çünkü onlar sürekli değişir ve şaşırtır. Yapacaklarına odaklanman en doğrusudur zannımca ;)) Başarırsın elbette!. Hayatın güzel sürprizleri seninle olsun..

    YanıtlaSil
  5. neden isveç yahu? keşke daha ucuz okullar yazsaydın, gezmek için paran olurdu :) benim eşim finlandiya ya gitmiş, rusya dan tut da bi sürü ülke gezmiş :)

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

NAKANO ESKİCİ DÜKKANI VE ÇOKSATAN KİTAP PROBLEMATİĞİ

Genelde kitapçıların çoksatan raflarından uzak durup, aksine hiç satmayan, kimsenin ilgi göstermediği, kıyıda köşede kalmış kitapları arar b...