27 Aralık 2017 Çarşamba

SULTANAHMET’TE YAĞMURLU BİR AKŞAMÜSTÜ



Geçen hafta Sultanahmet'e gittik. Yağmurlu, buz gibi bir gündü... Hatta o kadar soğuk ve yağmurlu ki, Sultanahmet gezisi için pek de iyi bir gün değildi aslında. Ama çok önceden kararlaştırmıştık ve aniden bastıran yağmur yüzünden planımızı değiştiremezdik.

Yağmurlu bir gün... 

Bizans döneminin Hipodrom’u, bugünün Sultanahmet Meydanı olan meydanda tarihe tanıklık ettik. Malum İstanbul çok büyük ve Sultanahmet benim pek yolumun düştüğü bir yer değildi. Buraya tramvayla ulaşmak çok kolay aslında, ben otobüsle geldim. Sultanahmet Meydanı’nın etrafında Dikilitaş, İbrahim Paşa’nın Sarayı (daha önceden At Meydanı Sarayı olarak bilinirmiş), Yerebatan Sarnıcı gibi pek çok önemli mimari yapı var. Ama yağmur yüzünden yanından geçtiğimiz tarihe yeterince bakamıyoruz bile. Almanya’da yapılıp Sultanahmet Meydanı’ndaki yerine monte edilen Alman Çeşmesi de benim oldukça ilgimi çekti. Güneşli bir günde tekrar gelip hepsini detaylıca incelemek istiyorum. 


Yürüyüşümüzün sonlarına doğru Nakkaş Halı dükkanına giriyoruz. Burada bizi bir sürpriz bekliyor. Ama önce en üst kata çıkıp terastan manzaraya bakıyor (yağmur olduğu için fazla oyalanamıyoruz), hemen ardından da en alt kata iniyoruz. 

Nakkaş'ın terasından... 

Sürpriz tam da burada: Dükkanın altında bir sarnıç var! Halıcı dükkanının altındaki bu küçük diyebileceğimiz sarnıç, bir zamanlar su depolamak için kullanılmış. İçinde bulunmak gerçekten tuhaf bir his. Burası bir müze ve sergi mekanı aynı zamanda. Giriş ücretsiz üstelik. Böylesine ilginç bir yerin bilinmemesi ise üzücü.  


Tarihle iç içe... 

Belki bu yazıdan sonra siz de bu sarnıcı keşfetmek isteyebilirsiniz, ne dersiniz? 


Beni takip etmek için sosyal medya hesaplarım:

instagram.com/ofluoglumert

twitter.com/ofluoglumert 

facebook.com/ofluoglumert

3 yorum:

  1. İstanbul gezimde sarnıcı görmek nasip olmuştu ve gerçekten muhteşem biryerdi. Teşekkürler

    YanıtlaSil
  2. Sarnıçlar çok gizemli gelir bana.İstanbul'a bir daha geldiğimde gezeceğim mutlaka.

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

KİTAP ALINTISI

Yeni romanım Benim Küçük Şaheserim'den bir alıntı:  "Kitaplar onun ecza dolabıydı. Hastalanırsa -ruhu hastalanırsa- hangi kitabı aç...