8 Haziran 2014 Pazar

APARTMAN - BÖLÜM 3


Bölüm 2
Bölüm 1
Pilot bölüm

BU KOMŞULAR HİÇ DE TEKİN DEĞİL

Özet: Ben Zehra... Reyting rekorları kıran pembe dizimin ardından biraz dinlenmek için Amerika’da üç yıl geçirdikten sonra ülkeme geri döndüm. Cihangir’deki Altın Bilezik apartmanımdaki bir numaralı daireme girdiğimde, odamda çürümüş bir ceset buldum! Magazinciler bir yanda polisler diğer yanda... Komşularım da benim gibi tek tek sorgulandı. Bir anda apartmandaki herkes potansiyel suçlu oluverdi. Çiğdem, Sevgi'yle geçmişte yaşadığımız tatsızlıkları düşünerek onun cinayetle bir ilgisi olduğunu düşündü. Nur ve Aslı yeni komşuları Kenan'ın gözüne girmek için birbirleriyle yarışmaya başladılar. Ben kadınım Güzin'e evi bir güzel temizlettim. Dedikoducu komşum Keriman beni ziyarete geldi. Cesedin kimliği teşhis edilemeyince olay rafa kalktı, ama ben bu işin peşini bırakmayacaktım.

Bence bu işle Sevgi'nin bir ilgisi vardı. Yani tamam, bir cinayet işleyecek kadar soğukkanlı olmayabilirdi, ama tüm apartmanın gözü önünde yaşanan o" tatsız hadise"den beri karşılıklı olarak anlaşamadığımızı herkes bilirdi, işte bu nedenle de benden intikam almak istemiş olabilirdi. Ya da ben çok mu pembe dizi izliyordum?

O akşam, cinayetten sonra ilk kez, çöpleri kapıya çıkarırken karşılaştık, ama hiç konuşmadık. Kapılarımızı sessizce birbirimizin yüzüne kapattık.

Sevgi ise kim bilir ne zamandan beri sadece beş metre ötesinde bir cesetle yaşadığını düşündükçe çok tuhaf hissediyordu. Tam o sırada kapı çalınca irkildi. Gece gece kim gelmiş olabilirdi? Kapı deliğinden baktı, gelen kocasıydı. Sarhoş görünüyordu. Apartmanın ortasında rezalet çıkarmasındansa onunla içeride konuşması daha iyiydi. Kocasını içeri aldı ama daha hiçbir şey diyemeden adam onu dövmeye başladı. Sevgi çaresizce yere düştü. Neler olup bittiğini anlayamadan, "Yarın yine geleceğim," dedi kocası ve geldiği gibi gitti. Kadıncağız sessizce ağlamaya başladı. Onun kendisini niye dövdüğünü biliyordu. Ondan boşanmak istemiş ve onu evden kovmuştu. Gerisi o bildik hikaye...

Sonra, biz bunu yakın zaman içinde asla öğrenemeyecektik, boşanmak üzere olduğu kocası eve gelip bunu dövünce, artık canına tak eden Sevgi o gece apartmandan taşınıp izini kaybettirme kararı aldı. Çarçabuk hazırladığı bavuluyla gece saat ikide taksiye bindi. Bunu, tuvalete gitmek için kalkan, kalkınca da su içmek için mutfağa giden bunak Keriman mutfak penceresinden gördü. Bunak munak ama, kadının her yerde gözü kulağı var... Sabah, apartmanın sahanlığında ufak bir toplantı yaptık biz de.

"Şimdi bana inandınız mı?" dedim. "Yaptığı şey açığa çıkacak diye korkup nasıl da kaçıverdi!"

"Dur bakalım, Zehra," dedi Nur, tarafsız kalmak ister gibi. "Sen doğru gördüğüne emin misin Keriman Abla? Hem öyleyse bile tesadüf de olabilir."

"Ayy, doğru gördüm diyorum, küçük bir valizle taksiye bindi diyorum..." dedi Keriman.

"Açıkçası ben de ihtimal veriyorum," dedi Çiğdem ve herkes şaşkınlık içinde ona döndü.

"Neye?" dedi Aslı.

"Yani, arkasından konuşmak gibi olmasın ama, dün yüzüne de söylemiştim..." dedi Çiğdem.

"Cesetle Sevgi arasında bir bağ mı kuruyorsun?" dedi Melis.

"Olabilir diyorum sadece, ne de olsa Zehra ile olanları hepimiz biliyoruz," dedi Çiğdem.

"Emin olmadan suçlamayalım tabii," dedi Melis, Sevgi için endişelenmiş gibi.

"Yaşa tatlım!" dedim, Çiğdem'in boynuna atlayarak.

Sonra Çiğdem bana kahveye geldi, diğerleri dağıldılar.

Melis eve gittiğinde stresli bir şekilde Okan'ı aradı ve "Okan, senin yaptığın şey yüzünden herkes birbirine şüpheyle bakıyor! Ben artık bu apartmanda duramayacağım!" dedi. "Çabuk gel, lütfen başka yere taşınalım, sevgilim..."

"Sen neler söylüyorsun? Birisi duyacak! Sana anlatmamam gerektiğini biliyordum! Akşam ben gelince konuşalım, tamam mı?"

Okan, Zehra cesedi bulunca, bu suçu onun işlediğini Melis'e anlatmıştı. Sevgilisinden korkan Melis, bunu yapmak için haklı bir sebebi olduğuna ikna olunca, sevgilisini affetmişti, ama olay o kadar tazeydi ki hala şok içindeydi.

Çiğdem, benden kalktıktan sonra evine gitti. Ben de şu herkesin konuştuğu üst kat komşum Kenan'la tanışmaya. Çok kibar birisi. Beni gayet güzel karşıladı, evine davet etti ve başıma gelenler için çok üzgün olduğunu söyledi. Teşekkür edip komşularımdan birinin katil olduğundan neredeyse emin olduğumu ve bunu kendi yöntemlerimle bulmaya çalıştığımı söyledim.. Bu sırada Kenan'ın senaryo yazarı olduğunu öğrendim ve onun zekasına ihtiyaç duyacağımı söyledim. O da bana bakın ne dedi:

"Karşılığında çekeceğim filmde yapımcım olmayı kabul eder misiniz?"

Para bendeydi. Elbette!

Ama keşke kabul etmeseymişim. Çünkü o öğlen polis geldi ve cesedin kimliğini -nihayet- teşhis edebildiklerini söyledi. Ceset, Kenan'ın taşındığı dairenin bir önceki sahibi olan adamın çıktı! Şok!

Bu bilgi, apartmanda hızla yayıldı ve artık herkes, içimizden birinin katil olduğuna ikna oldu.

Hiçbirimizin yanında hiçbir şey belli etmeyen Melis eve çıkınca dosdoğru Okan'la konuşup ona acilen eve gelmesini söyledi. Okan bu kez kabul etti. O sırada kapı komşusu Çiğdem, onun içeriden valiz hazırladığını duydu. Sevgi değil, sensin, diye düşündü. Çabucak evine girdi. Ne yapması gerekiyordu? İşte katil Melis'ti! Şimdi cesedin apartmandan eski bir komşuya ait olduğu açığa çıkınca, kaçacaklardı işte! Derin derin nefes alıp ne yapacağını düşündü. Birilerine anlatacaktı muhakkak, ama önce emin olmalıydı. Yarım saat geçtikten sonra Okan geldi ve içeri girdi. Ancak eve öyle hızlı dalmıştı ki, kapıyı kapatmamıştı. Kapı deliğinden bunu gören Çiğdem, sessizce dışarı çıktı ve onların kapısına yanaştı. Konuşmalarını dinlemeye başladı.

"Okan, polisler öldürdüğün adamı teşhis ettiler!" dedi Melis.

Çiğdem şok içinde, elini ağzına götürdü. Katil Melis değil, Okan'dı. Ama neden?

"Okan, artık burada duramayız," diye devam etti Melis.

Çiğdem, dayanamayarak kısık sesle bir çığlık attı. Sonra Okan'ın bunu duyduğunu fark etti. Dehşet dolu bir an yaşadı. Evine girmek için üç adımı vardı. İlk adımı atmıştı ki Okan'ın kapıya çıktığını gördü. Eve girip kapıyı arkasından kapatmaya zamanı yoktu. Merdivenlere yönelerek aşağı inmeye başladı. Ama Okan da peşinden geliyordu. Karnında bebeği olmasa daha rahat koşacaktı, ama bu ağırlıkla, daha fazla dayanamayacaktı. Okan'ın elini ensesinde hissetti, uzun bir adım attı, ama ayağı basamağı bulamadı, derken merdivenden dokuz basamak yuvarlandı. KÜT! Bayılmadan önce düşündüğü son şey, karnındaki bebeğiydi.

Hayat, kötü şoklarla doludur. Şüphesiz, hiç beklemediğimiz anlarda bizi yakalarlar. Ve bünyemiz bir kez darbe aldığında, eğer iki can taşıyorsak, kimin hayatta kalıp kalmayacağı hep merak edilir.



 

6 yorum:

  1. offf keşke çiğdem yerine başkası olaydı yaaa düşen:( içim acıdı şimdi bebeği var :(sanki bu bölümde birden hızlandırmışsın gibi geldi olayları mert.bitirecek misin yoksa başka süprizler mi var?

    YanıtlaSil
  2. İnternette yayımladıklarımı çok edebi yazmıyorum, bazı sahneleri bilerek hızlı geçiyorum. :) Bitmez bu dizi, 2 sezon sürecek! :)

    YanıtlaSil
  3. Gayet akıcı ve sürükleyici olmuş. Keyifle okudum.Emeğine sağlık efendim.

    YanıtlaSil
  4. Heyecanlı bir yerde bitti. Merak hat safhada kaldı vallaha. :) Sonraki bölümü bekliyoruz.

    YanıtlaSil
  5. katil okan demesen kafa karşıyoo amaa :)

    YanıtlaSil
  6. Katil melis sanmıştım :D Okan çıktı :)

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

NAKANO ESKİCİ DÜKKANI VE ÇOKSATAN KİTAP PROBLEMATİĞİ

Genelde kitapçıların çoksatan raflarından uzak durup, aksine hiç satmayan, kimsenin ilgi göstermediği, kıyıda köşede kalmış kitapları arar b...