Dün arkadaşımla bir müzedeki bitmek üzere olan sergiyi görmeye gidecektik. Havanın soğuk, pofuduk bulutların gri olduğu sonbahar günlerinden biriydi ve ben uzun zaman üstüne bindiğim Haliç vapurunda oturmuş diğer yolcuları gözlemlerken haklarında tahminlerde bulunuyor, kendi kendime hikayeler uyduruyordum. Müzelerin pazartesi günleri kapalı olduğu aklımıza gelince hemen planı değiştirdik ve Balat’ta buluşmaya karar verdik. Bir şeyler yedik, içtik, epey sohbet ettik.
Saatler sonra dönüş vakti geldiğinde tekrar Üsküdar vapuruna
bindim. Sabah yine aynı vapurda geldiğim yaşlıca bir kadın yolcu, sanki beni
bekliyormuşçasına orada oturuyordu. Belki de onu tekrar görmeyi bekleyen bendim
çünkü o an habersiz olduğum bir yazgı çoktan işlemeye başlamıştı. Koca vapurda
gittim karşısındaki koltuğa oturdum.
Şöyle bir yüzüme baktı, telefonunda bir şeyler yaptı ve
ardından "Sizi tanıdım," dedi bana. Acaba sosyal medyadan mı derken,
meğerse kitabımdan tanımış.
Kitabımı yaz başında okumuş, ona kızı almış. Instagram'ı
yokmuş, şimdi internete kitabın ismini yazınca beni bulmuş, daha önceden
fotoğrafıma baktığı için beni hatırlamış. "Ben hep klasikleri
okurum," dedi. "Kızım sizin kitabı verince bu ne dedim, ön yargıyla
başladım ama çok beğendim."
Çok sayıda yeni Türk yazar var, haklısınız, fakat bu
isimlere, en azından yakın hissettiğimiz bazılarına şans vermek gerek dedim ben
de. Benim de henüz okumadığım, keşfetmediğim, hiç duymadığım bir sürü yazar ve
kitap var, sadece görünür olabilenleri, reklamı yapılanları biliyoruz,
diğerlerinden haberimiz bile yok ve bu çok üzücü, haberimiz olsa da vaktimiz
yetmiyor veya beğenecek miyiz beğenmeyecek miyiz bilmediğimiz bir kitabı risk
alıp okumak istemiyoruz, okur olarak işimiz zor ve karmaşık. Kızınız tesadüfen
bulup almasaydı, siz de benim kitabımdan bihaber olacaktınız örneğin.
Yol boyunca tatlı tatlı sohbet ettik. Bana gelecek
kitaplarımı da sordu, ona şimdilerde üstünde çalıştığım yeni bir roman olduğunu
söyledim. Karaköy iskelesinden binenler oldu, vapur bir anda kalabalıklaştı.
İkimiz de Üsküdar’da indik. İyi akşamlar. Çok memnun oldum. Sahiden de çok
şaşırmış ve çok memnun olmuştum. Keşmekeşin içinde farklı yönlere sapıp,
kaybolduk.